Köşe Yazıları




YENİCE İÇİN ÇIKIŞ YOLU-2




Serdar Akça
03.01.2009
 
Yenice için çıkış yolu başlığıyla hazırladığım bu yazım biraz uzun olunca birkaç bölüm olarak yayınlanırsa iyi olur düşüncesi hâsıl olmuştu. Şimdi size ikinci bölümü sunuyorum.

Anadolu kadınının cefakârlığı dillere destandır. Karadeniz’de birçok köyde erkekler kahvede otururken onlar bağda bahçede çalışırlar. İşte Yenice için kadınların bu ruhu yeniden yakalamaları gerekiyor. Evet, kadınlarımızda üretim atağına geçmeli ve bağ, bahçe veya evin bir köşesinde evsafı ne olursa olsun bir üretim gerçekleştirmeli. Kaldı ki günümüzde kadınların bu tarz üretimlerini teşvik etmek amacıyla her ilde belirli merkezler oluşturuldu. Bu merkezlerden ihtiyacınız olan krediyi kolayca temin edebiliyorsunuz. Bunun yanında evde yapılan üretimler 5615 sayılı kanunla vergi dışı tutulmuş durumda. Buna göre kazançları kendi geçimlerini temin edecek bir yapıyla bedenle çalışmaya dayalı üretim yapan, motorlu nakil vasıtası kullanmayan, sabit bir iş yeri olmayan ve genellikle seyyar satış sistemi ile pazarlanan üretimler vergi muafiyeti kapsamındadır.

Peki, kadınlarımız evde neler yapabilir? Hatırlarmısınız eskiden evlerde pestil yapılırdı. Şimdi belki hala yapanlar vardır. Ama neden bu yaygın bir üretim kalemine dönüştürülemesin. Tabii bunun için öncelikle pestil yapılacak meyvenin üretimin de artırılması gerekiyor. Mesela ev turşularımız neden yapılıp satılamasın. Bunu yapmak için bağ bahçede ilgili üretimleri de gerçekleştirmek gerekiyor elbette. Şimdi evlerimizde havlu kenarı işleme, çorap örme, halı kilim dokuma, örgü dantel gibi her türlü nakış işleri, boncuk işleme, tığ örgü işleri vb. işler kadınlarımız tarafından gerçekleştirilse ve bu ürünlerde belirli gruplarda yoğunlaşılsa Yenice transit trafiğinin saklı turizm kapasitesi pazar olarak yeterde artar bile.

Karayoluyla Toroslar’dan Antalya’ya inenler görmüşlerdir, yol civarındaki köylerde üretilen sebze ve meyveler yol kenarlarına kurulmuş tezgâhlarda satılıyor. Köylü kadınları ve çocuklar heyecanla yolun kendilerine getirdiği müşterileri bekleşiyorlar. Bölgede yapılan arıcılığın semeresi kavonazlanmış ballar bal gibi gelir olarak dönüyor bu köylere. Özellikle son dönemde İstanbul güzergâhındaki mola yerlerinde marketlere yeni yeni bölümler konuluyor. Bu bölümlerin önemli bir kısmı doğal köy ürünlerini diğer bir kısmı ise ahşap hediyelik eşyaları ihtiva ediyor.

Şimdi gözlerinizi kapatın ve şöyle bir düşünün Yenice’nin hem Karabük hemde Zonguldak istikametinden gelen yol güzergâh girişlerinde hemen yol kenarından temin edilecek uygun alanlara ellişer adet onikişer metrekarelik minyatür köy evleri yapsak ve bu köy evlerinin ön cepheleri açık olsa, içleri de nezih bir biçimde hazırlanmış olsa, alanın çevre düzenlemeleri de araç park etmeye ve istirahat etmeye müsait bir biçimde düzenlenmiş olsa nasıl olur? Girişine de büyük birer tak levha koysak; Yenice doğal ürünler pazarı diye. Ne üretiyorsak getirip burada satsak. Tarhanamızı, eriştemizi, pestilimizi, pekmezimi, balımızı, kuşburnu marmelât’ımızı, reçelimizi, turşumuzu, karalâhana salamuramızı, gözlemelerimizi, ayranımız, yoğurdumuzu, köy peynirimizi, komposto şıralarımızı, evde üretilen el işlerimizi ve küçük torna ve marangoz makineleriyle üretebileceğimiz yüzlerce ahşap hediyelik eşyamızı. Hemen söyleyeyim bu projenin patenti Saadet Partisi Yenice İlçe Başkanı genç kardeşim Yılmaz Kırık’a aittir.

Bu yaz bir ziyaret amacıyla Balıkesir’in sayfiye ilçelerinden biri olan Altınoluk’a gitmiştim. Öyle vaktinde şehrin hâkim bir yerine kurulmuş çınar altı olarak tabir edilen bir mekâna çıktık. Burada yarı kahvehane yarı büfe tarzı yerler vardı. Neyiniz meşhursa ondan istiyoruz dediğimizde içecek olarak bize erik şıramız meşhur dediler. Gerçekten her dükkânın camında meşhur erik şırası yazısı görülüyordu. İstedik, gelen bizim erik kompostosundan başka bir şey değildi. Sizin anlayacağınız önemli olan siz neye değer veriyorsanız o değerleniyor. Yenice olarak bizim değer vereceğimiz o kadar çok şey var ki. Ama farkında değiliz.

Size birinci bölümde tarhana ile ilgili yazacaklarım da var demiştim. Yeri gelmişken onu da burada zikredelim. Hep konuşup anlatmak yerine bir örnek ortaya koyalım istedik. Bu sebeple Yenice’nin o leziz, doğal şifa kaynağı olan ev yapımı tarhanasını bir atölye ortamında üretmek için gerekli hazırlıkları tamamlamış bulunuyoruz. Hatta deneme üretimlerini de gerçekleştirdik. Üretim atölyemiz Karşıyaka mahallesinde bulunan babama ait evin zemin katı. Yasal ve sıhhi açıdan gerekli tüm şartlar sağlandı. Üretim tamamen ev usulleriyle doğal ortamda ve doğal malzemeler kullanılarak gerçekleştirilecek. İnşallah bir ay içerisinde Yeşil Yenice Doğal Ev Tarhanası markasıyla ürünlerimizi satışa sunmaya başlayacağız. Ümit ederiz ki kısa süre içerisinde Yenice deyince ev tarhanamızı hatırlatır hale getiririz. Temennim bunun devamının örneği takip edenler tarafından getirilmesi. Keşke şimdi birileri de çıksa ve ev ortamında erişte üretip paketlese.

Ne acı ki insanımızda her şeyi başkasından beklemek gibi kronikleşmiş bir yanlış yaklaşım var. Bu yaklaşımın bir an önce terk edilmesi gerekiyor. Bunu yerine önce ben yapıp örnek olmalıyım anlayışının kabul görmesi gerekiyor.

Evet, üretmekten başka çaremiz yok. Yenice’nin ekonomik değer ifade eden her şeyini değerlendirmeliyiz. Yenice için çıkış yolu burada yatıyor.

Elbette ilçemizin daha birçok sorunu var. Ama bu yazının amacı ekonomik anlamda çıkış yolu önerileri sunmaktan ibarettir.

Çıkış yolu ile ilgili bu alanın dışında mutlaka irdelenmesi gereken bir başka noktada ilçenin siyasi geleneklerine yerleşmiş olan yanlışlıklardır. Siyasetin ellili altmışlı yıllara ait ritüellerle yapıldığı nadir yerlerden birisi Yenice. Bu konu ayrıca bir yazı başlığı olarak daha sonra size sunulacaktır.

 

03.01.2009  Serdar Akça

YENİCE İÇİN ÇIKIŞ YOLU-2  03.01.2009
YOLA DOĞRU DEVAM ETMEK 30.07.2008
YENİCE NASIL KURTULUR ?  20.05.2008
BİR ÇIKIŞ YOLU: TIBBİ VE KOZMETİK BİTKİLERİ  10.04.2008
SICAK PARA SOĞUK KRİZ 03.02.2008
PAKİSTAN’DA KAOS KİMİN İŞİNE YARAR? 01.01.2008
TAYLAND GEZİ NOTLARI 17.02.2007
ÇİN İZLENİMLERİM 03.12.2007
GELİN 1915 OLAYLARI KADAR 1918 OLAYLARINI DA KONUŞALIM 24.10.2007
ŞEHİR LOBİCİLİĞİ 22.09.2007
BÖLGE SANAYİİNİN TÜRKİYE LİSTESİNDEKİ YERİ 24.8.2007

KARABÜK-NE YAPILMALI 27.07.2007