ÇİN İZLENİMLERİM
Serdar Akca 03.12.2007
 
ÇİN İZLENİMLERİM
Bu Çin’e ikinci gidişim.Doğrusunu isterseniz ilk gidişimde kafamdaki Çin resmi oldukca olumsuzdu.Karşıma pespaye bir ülkenin çıkmasını bekliyordum.Ancak Shenzen hava alanına indiğimde bu düşüncemin yerini merak almıştı. Zira havaalanı Ankara Esenboğa veya Atatürk hava limanı yeni terminallerini aratmayacak lüxlükte ve ihtişamda idi.Oysa Shenzen Çin’in güneyinde bir şehir ve büyükşehirler arasında adı bile geçmiyor.Konum itibariyle bizim Mersin veya Adana illerinin muadili sayılabilir.

Kısacası ilk seyahatimin ilk dakikalarında Çin ile ilgili ansiklopedik bilgilerimin yeterince yenilenmediğini anlamış bulunmaktaydım.

Şimdi ikinci kez iş seyahati amacıyla Çin’in güneyinde Guang Dong bölgesindeyim.İlk seyahatimde olduğu gibi bu seyahatimde Taylanla birlikte iki ülkeyi kapsıyor.Ancak bu yazımda sadece Çin’den bahsetmek istiyorum.

Çin denince Turkiyede hep büyüyen bir ekonominin varlığından bahsedilirdi. Çin kasırgası, Çin tusunamisi gibi terimler hep Çin’deki ekonomik gelişmeyi ifade etmek için kullandığımız tabirlerdi.Evet Çin’in geliştiğini rahatlıkla görebiliyorsunuz.

Nufusu 1.3 milyarlık bir ülkeden bahsediyoruz.Yani neredeyse dünya nufusunun dörtte birinden.

Bu nufus bugün günde 12 saat çalısıyor.Ellerine geçen ücretleri sorduğumuzda Türkiyede bir asgari ücretlinin aldığı maaşı burada aranan bir kalifiyeli usta işcinin aldığını görüyoruz.Yani iş gücü oldukca ucuz.

Bu çalışma temposu Çin’in yıllık ihracatini 1 trilyon dolar sınırına çıkarmış durumda.Dış ticaret fazlası ise yaklaşık 150 milyar dolar olarak bekleniyor.

Bu rakamların getirdigi ekonomik refahın özellikle ticaretin yoğunlaştığı bölgelerde açık bir biçimde halkın yaşantısına yansıdığını görebiliyorsunuz.Bizdeki meşhur orta direk tabiri artık burada da var. Çin sosyal bilimler akademisinin yaptığı bir çalışmada Çin nufusunun beşte birinin orta sınıf haline geldiği ifade ediliyor.Sehirlerde yaşayan hane halkı gelirinin 18-36 bin dolar aralığını buldugu ve 1,3 milyarlık nufusun 500 milyonun şehirlerde yaşadığını da unutmayalım.

Ancak her seye rağmen şehir merkezlerinden uzaklasıp kasaba şehirlerine geçtiginizde karşınıza Çin’in ikinci yüzü çıkıyor.Gelişmeden pay alamamış ve tam bir üretim makinasına döndürülmüş insanlarla karşılaşıyorsunuz.Herkesin işinden başka bir şey düşünemediği ancak buna rağmen hayata telaşla değil sakin bir yaşantı ile tutunan insan manzaraları çıkıyor karşınıza.

Bizdeki orta büyülükteki bir il nufusuna sahip bir kasaba şehrinde aynı sektörde faaliyet gösteren yüzlerce fabrikayı bir şehirde görmek mümkün burada.Bu sebeple Çin’lilerin sadece dünya ile değil birbiriylede yarıştığını hissedebiliyorsunuz.

Kopya mamul üretiminin çok yaygın olduğu doğru.Ancak Çin malı dediğimizde kalitesizdir diyerek dudak büker hale gelmemiz Çin’lilerin suçu değil kendi isşadamlarımızın suçu.Zira burada kalite talebinize göre üretiliyor.

Ucuz iş gücü ve üretim imkanları bu ülkeye bir çok yabancı firmanın girmesine kapı aralamış.Zira kendi ülkelerinde aynı imkanları bulamayan rekabette geri kalmktan korkan meşhur bir çok uluslararası sirket üretim merkezlerini Çin’e kaydırıyor.

Ancak her şeye ragmen unutulmaması gereken bir baska gerçek daha var.O da bu geniş ülkede dünya nufusunun neredeyse dörtte birinin yaşadığıdır.Dolayısyla bu ülke aynı zamanda bir tüketim merkezi.Yani bir büyük pazar.Sadece ürünlerini ithal etmeyi değil ürettigimiz ürünlerimizi ihrac etmeyi düşünecek ve mal satmak için kapısı asındırılacak bir ülke.Ülke nufusunun en az yüzde onunun lüks imkanlara alışık bir hayat yaşadığını varsayarsanız buradaki hedef müşteri gurubunuz 130 milyon demek.Bu ise neredeyse Türkiye nusfusunu iki katı ve Avrupa Birliği nufusunun yarısı.

Çin gercekten baş döndürücü bir değişim temposu içerisinde.Sosyalizimden kapitalizme geçişin her türlü emvaresini görebiliyorsunuz.Kısa bir süre öncesine kadar Çin'e girmesi dahi düşünülemeyecek MC Donalds ve emsali öncü kuvvetlerin bugün belkide Amerikadan daha fazla sayıda Çin’de olduğunu söylersek abartmış olmayız.

Not:Yazı karakterlerindeki bozukluk Çinde kullanmak zorunda olduğum klavyeden kaynaklanmıştır.

Serdar Akca 03.12.2007