“Yenice’miz kabuğunu kırmamış
Balıkısık-Kayadibi arasında tıkalı kalmıştır”

                              

Saadet Partisi İlçe Başkanı Yılmaz Kırık gazetemize yaptığı yazılı açıklamasında “Yenice’miz kabuğunu kırmamış Balıkısık-Kayadibi arasında tıkalı kalmıştır” dedi. SP Parti İlçe Başkanı Kırık’ın yapmış olduğu yazılı açıklama şöyle: “ SP Yenice İlçe Teşkilatı olarak Yenice Belediyesi’nin 44.yılını kutluyor hayırlara vesile olmasını uzun yıllar devamını diliyoruz. 1962 yılında büyük gayretler gösterilerek kurulan belediyemizin bugün içine düşürülen durum içler acısıdır. Sorumluları elbetteki bu sınırlar içinde yaşayanlardır.
Demokrasiyle yönetilen ülkemizde halkın önüne geçen siyasi liderlerin kuyruk yarışı yarınını düşünmek yerine günlerini düşünmelerinin getirdiği acı tablodur. Yenice’miz kabuğunu kırmamış Balıkısık-Kayadibi arasında tıkalı kalmıştır. İlk Belediye Başkanlığı görevini yapan Sayın Sabri Akay (Rahmetle Anıyoruz) ilçemize kazandırdığı ilk belediye binası, zor şartlarla açılan köy yolları, yapılan istinat duvarları, dikilen elektrik direkleri büyük kazançtır. Sayın Veysel Atasoy’un ve de Hayrettin Dilekcan’ın gayret ve çabalarıyla yapılan PTT ve Göksu projesi kazançtır. Daha sonra seçimle gelen Sayın Osman Mısırlı, Sayın Erol Yirmibeş, Sayın Mustafa Akay hizmet katarak değil de satarak, şikayet ederek getirdikleri durum söz konusudur. 1983 sonrası kin, nefret ve de kuyruk yarışının sonucunda Yenice Belediyesi’nin vaziyeti şekli ortadadır. Yenice Organize Sanayinin yapılmasını, Altınkaya İş Merkezi’nin yapılmasını, Pazaryeri Kompleksi’nin yapılmasını saygıyla karşılıyoruz, bu hizmetleri yaptıkları için de teşekkür ediyoruz. Amma velakin saygımızı da teşekkürümüzü de geri alıyoruz. Nedeni ise Yenice’mize yön verenlerin birbirlerini çekemeyerek şikayet mekanizmalarını çalıştırdıkları içinde sitemde bulunmadan edemiyoruz. Sanayiyi yapanların, Altınkaya’yı yapanların sanayiyi şikayet etmesi sonucu getirilen nokta vahimdir. Sanayi ve Altınkaya esnafının elinden işyerleri, ekmek tekneleri alınıyor. Artı bir de işgal ve faydalanmadan dolayı cebindeki üç kuruş paraları istenmektedir. Sorumlulara soruyoruz!Acaba Sanayi-Altınkaya esnafı-Karşıyaka Mahallesi sakinleri yanlışlıkla Yenice’yi mi işgal ettiler? Bu topraklar kimin? Bu vatan kimin? Bizim atalarımız bugünler olsun diye mi Kurtuluş Savaşı’nda, Çanakkale’de şehit düştüler? Hükümetimiz yabancılara 2,5 hektar arazi alsın diye yasa çıkartıyor. Mağdur insanlarımız yabancı uyruğa geçipde bu toprakları,iş yerlerini bu şekilde mi alsınlar? Yapılan çok yanlıştır. Mağdur insanlarımıza fazla acı çektirmeden hatadan dönülmelidir. Ne tesadüf ki 28 Şubat 2005’de bu işyerlerinin tahliyesi istenmekteydi. Sorumluları İşletme Salonunda birbirlerine ne güzel hizmet yaptık diye birbirlerine plaket verdiler. 28 Şubat 2006’da ise işyerlerinin keşifi yapılmaktaydı. Mağdur esnafımız çırpınırken bunlar neredeydi? Keşifte bulunması gerekenler kandırılan esnafımız mı yoksa kandıranlar mı olmalıydı? İlk belediye binamız yok pahasına satıldı. Pazaryeri kompleksi heba oldu. Altınkaya-Sanayi-Karşıyaka hemşerilerimizin başına sorun oldu. Alt yapısız yapılan asfalt köstebek yuvasına döndü. 1963’de borçsuz olan belediye 2006 yılına kadar 8 trilyon borçlandırıldı. İlçemize hizmet ettik yön verdik diyenlere soruyoruz! VİCDANINIZ RAHAT MI? GECELERİ RAHAT UYUYABİLİYOR MUSUNUZ? Şu da bir gerçek oy veren, makamlara gelmenize neden olan halkımızın vicdanı sızlıyor, geceleri uyuyamıyor. Sebebi ise işyerlerimizi, evlerimizi, cebimizdeki üç kuruşu nasıl teslim ederiz diye. Sormazlar mı diyor yarın evlatlarımız ne bıraktınız diye? Bunun korkusunu, vebalini yaşıyorlar. Bileseniz ki Yenice’mizin göç vermesinden, fabrikanın satılmasından, belediye binasının satılmasından, sanayinin, altınkayanın problemli oluşundan, pazaryeri kompleksinin heba olmasından , yerleşim yeri olan Karşıyaka’nın haritadan silinmek istemesinden, yolların köstebek gibi olmasından, gençlerimizin iş bulamamasından sorumlu, 1963’ten 2006’ye kadar görev yapan, seçimle gelen başkanlarımız, meclis üyelerimizdir. Şimdi onlar rahat ediyorlar. Kabuğuna çekilmiş televizyon karşısında kahvelerini yudumlarken mağdur edilmiş vatandaşımız ise işyerinin, evinin, kuru soğanın mücadelesini veriyorlar. Sözün kısası ise iyi


03.03.2006 Dilek Kocabaş Yenicenin Sesi Gazetesi